Перевод: со всех языков на все языки

со всех языков на все языки

bir ev yapmak

См. также в других словарях:

  • bir şey yapmak — iyilik veya kötülükte bulunmak O size hiçbir şey yapamaz. Ben ona bir şey yaptım mı? …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Yaradana sığınıp (bir iş yapmak) — bütün gücünü kullanarak (o işi yapmak) Yaradana sığınıp Osmanlı tokadını çarptık mı adamı lobut yemişe çeviren biz değil miydik? A. İlhan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bir işaretine bakmak — bir işi yapmak için hazır beklemek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bir — is. 1) Sayıların ilki 2) Bu sayıyı gösteren 1, I rakamlarının adı 3) sf. Bu sayı kadar olan Bir kalem. 4) sf. Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı) Bir adam sizi arıyor. 5) sf. Tek Allah birdir. 6) sf. Beraber Hep biriz, ayrılmayız …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bir olmak — bir araya gelmek, iş birliği yapmak Baba oğul bir oldular, ilkin çerçeveleri söküp düzelttiler. M. Ş. Esendal …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yapmak — i, ar 1) Ortaya koymak, gerçekleştirmek, oluşturmak, meydana getirmek Her görevi ayrım gözetmeden aynı titizlikle yapmak başarının sırrıdır. Ç. Altan 2) nsz Olmasına yol açmak Durgun sular sıtma yapar. 3) nsz Yol almak 4) Onarmak, tamir etmek… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bir dediğini iki etmemek — (birinin) her istediğini hemen yapmak Bu adamın bir dediğini iki etmediği genç bir sevgilisi varmış. A. Kulin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • nefis muhasebesi yapmak — insan isteklerini, hırslarını ve yaptıklarını gözden geçirmek, doğru veya yanlışlarını vicdanının süzgecinden geçirip bir değerlendirme yapmak Normal yaşamının çekişmeleri içinde tekerlenip giden insan, bayramlarda bir nefis muhasebesi yapmak… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • şike yapmak — 1) danışık spor karşılaşması yapmak 2) mec. bir çıkar karşılığı anlaşarak bir işi yapmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gösteriş yapmak — başkalarını aldatmak, şaşırtmak, korkutmak veya kendini beğendirmek için yapay davranmak Salih de tam bir gösteriş yapmak hevesiyle boşanmış bir yay gibi kalktı ayağa. T. Buğra …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • alavere dalavere yapmak (veya çevirmek) — hileli, düzenli bir iş yapmak, yalanla dolanla iş görmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»